Benzeri sadece Japonya’da üretilen “Panel Duvar” (Panel Plus, Lifewall) teknolojisini ve inşaat sektörünün ihtiyacı “Lento” çeşitlerini standında misafirlerine tanıtan Hamit Yıldırım, “Sektöre dinamizm kattık, katmaya devam edeceğiz. Panel duvar teknolojisi ses ve ısı izolasyonu sağlayan bir sistem. Depremde esneme yaptığı için ölüm riskini azaltıyor” dedi.
TÜYAP’ta düzenlenen Yapı Fuarı’nın gözdesi inşaat sektörüne dinamizm getiren Lentosan Yapı Teknolojileri firması oldu. TÜYAP Fuar Merkezi’nde 3’üncü salon B325 no’lu stantta misafirlerini ağırlayıp Lentosan ürünlerinin tanıtımını gerçekleştiren Yıldırım İnşaat Enerji Bilişim Sanayi Tic. Ltd. Şti. ve Lentosan Yapı Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Yıldırım, firmalarını rahmetli babasının 1969 yılında briket harmanı ve briket imalatı olarak kurduğunu, daha sonra Bağcılar’da inşaat malzemelerini eklediğini ifade etti. Yıldırım, “O yıllardan bu yana işin başındayız. Sektördeki deneyimimiz de çekirdekten yetişmiş olmamızdan kaynaklanıyor. 2001’de Yıldırım İnşaat’ı, 2007’de de Yıldırım İnşaat Enerji Bilişim’i kurmuştum. 2011 yılında Mimar Murat Yılmaz’ın inşaat grup başkanlığını, benim de ticaret grup başkanlığını üstlendiğim Yılmaz Grup İnşaat Müteahhitlik Mimarlık Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi ortaklığıyla güç birliği yaptık. Murat Yılmaz, sektörde konut üretimi alanındaki ortağımdır. 1992’den beri inşaat sektöründe, mimar ve proje alanında duayen bir isimdir. Murat Bey’le 2011 yılında ortaklığa başladık. Hem inşaat malzemesi toptan perakende ticareti yapıyoruz hem de Çatalca’da 9 bin m2’lik bir alanda benzeri sadece Japonya’da olan panel duvar teknoloji ürünlerini ve Lentosan olarak lento üretimleri yapıyoruz. Lento, yeni ve piyasanın ihtiyacı olan bir ürün. Yeni konsept olduğu için talep artıyor. Biz de revizyon yapıp kapasitemizi artırıyoruz. Lentoyla ilgili talebe yetişemiyoruz. Muhtemelen bu alanda ikinci ve üçüncü fabrikaları da kurmamız gerekecek” ifadelerini kullandı.
“TEMELDEN ÇATIYA TÜM İNŞAAT MALZEMELERİ SATIŞI YAPIYORUZ”
Toptan ve perakende olarak inşaat malzemeleri satışı yaptıklarını vurgulayan Yıldırım, “Bir inşaatın temelden çatıya tüm malzemelerinin satışını yapıyoruz. Demir, beton, boya, sıva ve izolasyon malzemeleri. Yani inşaatın temelinden çatısına her malzemesi, yanı sıra kaba inşaat ve iç dizayn malzemelerinin satışını yapıyoruz. Türkiye’nin her yerine toptan, İstanbul’un birçok yerine perakende olmak üzere satış yapıyor, yurt dışına da ihracat gerçekleştiriyoruz. Lentosan fabrikamızın ve ürünümüzün kendisine özel bir hacmi oluştu. Talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Başka yeni planlarımız, hedeflerimiz var. İnşaat sektöründe farklı malzemeler üretmek adına yeni fabrika kurma projemiz var. Tüketicinin hazır-al-kullan listesinde olan ısı yalıtım malzemeleri üzerine fabrika kurmak istiyoruz. Projelerimiz hazır, zamanlamayı bekliyoruz. Gelişen dünyada isim veremeyeceğim ama inşaat sektörüyle ilgili Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Know-how’unu yaptık, proje geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. 3-5 sene gibi bir sürede hayata geçirmeyi planlıyoruz” açıklamasını yaptı.
DEPREMDE ÖLÜM RİSKİNİ AZALTAN SİSTEM
Çatalca’daki fabrikalarında otomasyon sistemleriyle yapacakları üretimle kapasitelerini artırdıklarını belirten Yıldırım, “Lentosan olarak iki tip ürün üretiyoruz. Lento dediğimiz kapı pencere üzerindeki taşıyıcı blok. Günümüze kadar sadece bazı beton firmaları üretirdi. Burada bir açık vardı. Bununla ilgili bir fizibilite yaparak malzeme satışımız olduğu için böyle bir ihtiyaca göre lento üretmeyi planladık. Beraberinde de duvar paneli. Lego gibi birbirine geçmiş, kabası bitmiş bir inşaatın, bir dairenin yaklaşık iki günde boyaya hazır hale getirebiliyorsunuz bu duvar sistemiyle. Muadillerine göre de maliyeti yüksek değil. Daha pratik. Ses ve ısı izolasyonu sağlayan bir sistem. Bunun benzeri Japonya’da üretiliyor. Depremde de esnediği için ölüm riskini en aza indiriyor. Normal duvar sistemlerinde tuğla depremde patladığında kurşun gibi gider ve öldürür. Bu sistemde ise patlama, çatlama olmaz. Kırılsa bile öldürücü zararı olmuyor. Binaya yük getirmiyor. Statik değerlemelere göre projeye sıfırdan uygulandığı zaman beton ve demir tüketimi de yüzde 30 oranında düşüyor. Şu anda Türkiye’deki imar mevzuatlarına göre bunu beyan edip daha az beton kullanma imkânı yok ama ürünümüz 5-10 yıl içinde piyasada genel kabul görünce, vizyonumuz bu sistemle tüm Türkiye’deki inşaatlarda beton ve demir kullanımını yüzde 30 geri çekebilmektir. Büyük bir maliyet düşüşü, büyük bir tasarruf ve duvar sisteminin hızlı pratik yapılması” değerlendirmesini yaptı.
“SEKTÖRÜN FAİZLE DÖNMESİ ENGELLENMELİ”
Türkiye’de inşaat sektörünün kredilerle döndüğünü, insanların faize bulaştırıldığını ve geleceklerinin ipotek altına alındığını ifade eden Yılmaz Grup İnşaat Müteahhitlik Mimarlık Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İnşaat Grup Başkanı Mimar Murat Yılmaz ise, “İnşaat sektörü kredilendirmeyle gidiyor, faizle dönüyor. İnşaat sektörü önce pik yapmış, sonra da aşağıya düşmüştür. Ama sektör hiçbir zaman bitmez. Türk milletinin en büyük özelliği para kazandıkça mala-mülke yatırmayı sevmesidir. Konut alımında bu faiz meselesinin çözülmesi lazım. Faiz yemek Allah’la savaşmaktır. İnsanımızı kredilerle faize bulaştırmamak gerek. Konut üretimi yapılıp insanlar da ucuz şekilde temin etmeli. TOKİ vasıtasıyla üretilip satılıyor ama orada da faiz var. Türkiye’de nüfus arttıkça konut ihtiyacı olacak. Ama faizli ve insanların geleceğini ipotek altına alan sistemle bunu yapmamak gerekiyor” açıklamasında bulundu.
“SADAKA-İ CARİYEMİZ OLARAK AR-GE VAKFI KURACAĞIZ”
Yıldırım, grup şirketleri olarak sosyal sorumluluk projelerinde yer alarak Ar-Ge Vakfı adıyla bir vakıf kurmayı düşündüklerini belirterek sözlerini şöyle bitirdi: “Kazançlarımızı hayırlısıyla kendi sadaka-i cariyemizi oluşturacak bu vakıf aracılığıyla kullanacağız. Evladımız Mustafa Eymen’in yaptığı roket atımı projesini firma olarak destekliyoruz. Yatırımcı sponsorluk yapıyoruz. Bu ve benzeri fikri olan, projesi olan kişiler, kuruluşlar, gençler ve öğrencilere ihtiyaçlarını karşılayıp gerek hayır amaçlı gerek ticari ortaklık amaçlı bir vakıf oluşturmayı düşünüyoruz. Biz ölsek de vakıf devam etsin, yeni projelerin temelini oluştursun. Sosyal sorumluluk nitelikli projelere destek olacağız. Diğer evladımız Abdullah Eymen de okulda robot takımında kaptanlık yaptı. Ama biz desteğe ihtiyacı olan, fikri olanlara gereken desteği vereceğiz.”Kaynak:Milligazete
Diğer Haberler