Tarih : 29.10.2012 - 11:08

SIAL PARİS Fuarı'nda Rekor Üstüne Rekor Kırdık

Türk Gıda sektörü dünyanın en büyük gıda fuarı SIAL Paris’te 9.000 m2 alanda 256 katılımcı ile diğer tüm ülke katılımcılarından tartışmasız daha çok dikkat çekti. 2010 fuarına göre katılımcı sayısını iki kat artıran ve bu alanda da diğer ülkelere fark atan Türk firmaları ülkemizin ekonomik alandaki gelişimini adeta tüm dünyaya ispat etti.

 

Fuar Aktüel ailesi olarak SIAL PARIS fuarını 2 muhabir ile yakından takip ettik. Fuar 8 salonda 100 ülke ve çeşitli alt sektörden 6.000 katılımcı firma ile kapılarını ziyaretçilere açtı. Türk firmaları genel olarak 3 ayrı salonda milli katılım modeli ile yer alırken bazı firmalarımız bireysel standlarla çeşitli salonlarda katılım gerçekleştirdiler. Türk firmalarının en çok bulunduğu 3. salonda Türk kültürünü yansıtan etkinlikler düzenlendi. Ülkemiz adına orada bulunan basın mensupları ve protokol için özel alanlar oluşturuldu. Milli katılım için oluşturulan standlarımız için seçilen renk ve grafik çalışmaları büyük beğeni toplarken bir anlamda Türkiye’nin değişen yüzünü gösteren nitelikte idi.

 

Fuarda diğer güçlü katılım sergileyen ülkelere bakıldığında Çin, İspanya ve Yunanistan dikkat çekti. Ekonomik görünümleri negatif olan İspanya ve Yunanistan‘ın gıda sektörü ile güçlü bir şekilde fuarda yer alması özel sektörün kriz dönemlerindeki önemini anlatmak bakımından önemliydi.

 

Almanya, Hollanda gibi ülkeler süt ürünleri ile fuarda şov yaparken, Uruguay ve Arjantin et ürünleri salonlarında geniş bir biçimde yer aldı.

 

Tarım Bakanı Mehdi Eker, fuar için geniş bir zaman ayırarak tük katılımcılarımızı motive etti ve standlarımızı tek tek ziyaret ederek devletin Türk gıda ihracatçısının arkasında olduğunu güçlü biçimde vurguladı. Bakan Eker, 2010 yılına göre Türk firmalarının SIAL’deki hızlı büyümesinin Fransa Tarım Bakanı Stephane Le Foll’un da dikkatini çektiğini söyledi. Eker, “Kendisi ile görüşeceğiz. Türkiye’nin tarımsal üretim ve gıda sanayisi hakkında detaylı bir görüşme olacak. Ne yazık ki AB nezdinde bizim gıda ürünleri ihracatımıza bazı engeller var. Bu engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Eğer bu konuda olumlu gelişme olursa hem Türkiye hem de Avrupa için çok yararlı sonuçlar elde ederiz” diye konuştu.

 

İTO başkanı Murat Yalçıntaş da gazetecilere verdiği demeçte “Bu fuara 1988’de sadece 82.5 metrekarelik bir alanda katılım yapabilmiştik. Katılımcı firma sayımız ise 10’du. 2010’da katılım alanımız 4 bin 356 metrekare, katılan firma sayımız ise 128 olmuştu (41 de bağımsız katılım oldu). Bu yıl ise Türkiye tam anlamıyla bir rekora imza attı. Fuardaki sergi alanımız 9 bin metrekare olurken, firma sayımız ise 208 oldu. Bizim dışımızda da fuarın farklı bölgelerinde 48 Türk firması bağımsız olarak stant tutup fuara katılmış durumda” dedi.

 

Fuarda 5B salonu ülkemizde FOTEG adı ile anılan gida işleme teknolojileri fuarının bir benzeri olan İPA Fuarı için ayrılmıştı. Fuar boyunca çeşitli gurme etkinlikleri ve paneller düzenlendi. Ziyaretçiler birbirinden lezzetli ve farklı kültürlere sahip gıda ürünlerini tatma imkanı buldular.

 

Bireysel katılım gerçekleştiren firmalarımızın içinde amacına en uygun stand seçimi bize göre Bursa merkezli ULUDAĞ Gazoz idi. Devlerin bulunduğu meşrubat sektöründe sürekli yenilik peşinde koşan sempatik işadamı Mehmet Erbak ziyaretçilerle tek tek ilgilenerek ürünlerini ikram etti.

 

Türk basını da fuara büyük ilgi gösterdi. Ulusal gazetelerimizden bazıları fuara özel ilaveler çıkarırken sektörel yayınlar alanında ise en dikkat çekici çalışmayı yayın hayatına henüz merhaba diyen FOOD TURKEY dergisinin yaptığına şahit olduk. Fuar boyunca 3 kişilik bir ekiple dergilerinin ilk sayısını katılımcı ve ziyaretçilere dağıtarak hem mevcut firmalarımızın etkinliğine katkıda bulundular, hem de fuara bizzat katılamayan ihracatçılarımızı fuarda temsil ettiler.

 

Bütün bu güzel tablo aklımıza şu soruyu getirdi: "Acaba ülkemizin önde gelen markaları bu fuara büyük ilgi gösterirken Türkiye'de yapılan gıda fuarları neden bu denli ilgi görmüyor?" Halbuki ülkemiz bir çok açıdan gıda piyasasında merkezi konumda bulunuyor. CNR, TÜYAP ve Anfaş’ın her yıl gerçekleştirdikleri gıda fuarlarının varlığı biliniyor. Bu fuarların başta ülkemiz olmak üzere dünya piyasasının devlerini ağırladığını ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerin buluştuğu bir düzeye ulaştıklarını hayal ediyorum. Yukarıdaki tabloyu göz önüne getirin. Siz olsanız böyle düşünmez miydiniz?