Sarkaç Sendromu!

Tansiyon düşmüyor, gerginlik had safhada. İç ve dış siyaset berbat durumda. Ancak ekonomimiz bu olumsuzluklar kadar negatif görünümde değil. Fuarcılığımızın performansı ise ekonominin genel görünümüne kıyasla daha iyi. Fuarcılığa has bu durum "Sarkaç Sendromu" ile açıklanabilir. Hiç duymadınız mı? Normaldir, çünkü bu benzetme bendenize ait.

Sarkacın ucuna bağlı cismi katılımcıya benzetelim. Siparişler azalmış ve müşteri kaybı yaşanırken ilk akla gelen çıkış yollarından biri fuara katılarak yeni pazarlara ulaşmaktır. İşler orta halli ise fuarlara katılım rutin bir durumdur. İşler açılmış pazar coşmuş ise suyun kaynağına kova yetiştirmenin en iyi yolu yine fuarlara katılmaktır. Fuarcılık sektörünün hacı yatmazı olan katılımcılar işler kötü iken fiyatı ucuzlatmak, iyi iken daha güzel ve büyük yer kapmak için organizatörün başını ağrıtır. Dolayısı ile sarkacın ucundaki müşteri organizatörün ipine bağlı biçimde sürekli sistemin içinde kalır. Belki fuarcılığımız bu nedenle sağlıklı gelişmiyor. Her yerden yeni yeni fuarlar fışkırıyor. Her fuarın az ya da çok katılımcısının olduğunu görüyoruz. Fuarın son günü ise şöyle bir dolaşırsanız alelacele ve gelişigüzel uydurulan fuarlara katılan firmaların halinden memnun olanına çok az rastlarsınız.

Bizim fuarcılık sektörü istisnalar hariç maalesef sarkacın ucunda sallanan cisim gibi katılımcılarını öyle ya da böyle ikna edeceğini düşünür. Fizibilitesi iyi yapılmamış, yeterince tanıtımı olmayan fuarlarda emlakçı gibi yer satar. Fuar tutarsa ne iyi, tutmazsa da o sene ele ne geçti ise kârdır diye düşünülür.

Katılımcı firmalar başarılı fuarlara işler iyi veya kötü de olsa katılmaya devam edecektir. Ancaaak; fuarcılığı müşteri odaklı görmezseniz, yer satmak için gösterdiğiniz çabayı nitelikli ziyaretçi getirmek için göstermezseniz, sektörel hassasiyetleri gözeten bir takvim planlamazsanız o zaman sarkacın ipini koparırsınız. Giden de bir daha dönmez. Bilmem siz farkında mısınız? Her sektörün kendi içinde söz sahibi onlarca firmamız iç pazardaki fuarlara küseli çok oldu. Siz organizatörler ise, kalan sağlar bizimdir diyerek lokomotif firmaların yokluğunu önemsemediniz. Lütfen kabahati başka yerde aramayın. Dünyadaki fuarlarla rekabet edeceğinize birbirinizi yemekle meşgulsünüz. Afiyet olsun.

Saim BOZDEMİR

Genel Yayın Yönetmeni

Saim Bozdemir'in Diğer Yazıları