Tarih : 24.08.2014 - 17:05

SON DAKİKA!!!

İstanbul'da düzenlenen bir sektörel fuarda usulüne uygun yapılmayan bir standın çökmesi sonucu 2 kişi öldü, aralarında uluslararası bir şirketin başkanının da bulunduğu 20 kişi yaralandı!

 

Meraklanmayın. Bu haber şimdilik asılsız. Fakat gerçek olsaydı ne kadar acı olurdu değil mi? Peki bir gün ajanslardan böyle bir haberin duyurulma ihtimali nedir sizce? Ben söyleyeyim: Beklenen Marmara depreminin gerçekleşme ihtimalinden kat kat fazladır. Tabi böyle bir olay gerçekleşince neler olabileceğini tahmin edebilirsiniz. SOMA olayını düşünün. Hemen fuar alanı kapatılırdı. Fuar alanı yöneticileri, organizatör firma yöneticileri, fuar katılımcısı firmanın yöneticileri ve en nihayet olayın baş sorumlusu stand dekorasyon firma yöneticilerine kadar herkes ya sorgulanır ya tutuklanırdı. Ondan sonra meraklı gazeteciler boy boy haber yaparlardı. Ambulansın nasıl olay mahalline yanaşamadığından, aslında yangın tüplerinin de boş olduğuna kadar bol bol malzeme bol bol ajitasyon.

 

Kimsenin ağzının tadını kaçırmayalım. Ama SOMA'da aşırı üretim nedeni ile nasıl kömürler kızıştı ise, fuar alanları da fazlasıyla kızışmış durumda. Bir kıvılcım yeterli olacak. Fuar alanlarındaki aşırı sıkışık fuar takvimi, fuarlar arasındaki çok kısa çalışma süreleri, bir türlü filtrelenemeyen ve denetlenemeyen fuar dekorasyon sektörü, organizatörlerin ve fuar alanı yönetimlerinin minimum çalışma süresi ve koşullarına karşılık nasıl maksimum kazanç sağlarım şeklinde kurdukları denklemler maalesef fuar alanlarındaki fay hatlarını hareketlendiriyor.

 

Peki bu konunun muhatabı olan aktörlerin durumu ne? Biraz inceleyelim;

 

1) STAND DEKORATÖRLERİ: Bugün bir stand dekoratörü olmak isterseniz bir mutfak dolabı imalatı gerçekleştiren bir atölyeden daha fazla ve farklı bir resmi işleme tabi olmazsınız. Yani bir mutfak dolabı imalatı ya da çekyat tamiri dahi yapıyor olsanız eğer sipariş almış iseniz yarın bir fuar alanında iki katlı bir fuar standı inşa etmenizin önünde hiçbir engel yoktur. Bu konuda uzmanlık belgesi falan kimse size sormaz. Ne zaman sorulur? Yukarıdaki gibi bir haber gazetelerde yayınlandıktan bir kaç ay sonra fuar alanlarını düzenleyen falanca kanun çıkınca sorulur.

 

2) FUAR ALANI YÖNETİMLERİ: Aslında işleri en zor olanlardan biri alan yönetimleridir. Kendi alanlarında hangi yetkinlikle iş yapmaya geldiği belli olmayan fuar dekoratörleri ile mücadele etmek zorundadırlar. Ama bu mücadelede sahip oldukları imkanları her zaman doğru kullandıkları söylenemez. Gittikçe kısalan ve önemli ölçüde kendilerinin de sorumlu olduğu kısa çalışma sürelerine ek olarak fuar alanında yeterli personel bulundurmamaları, bu dekoratörler ve bağlı bulundukları derneklerle istişare etmemeleri örnek olarak verilebilir. Hele bazı alan yönetimlerinin kendilerini kurtaracak ama asla kazaların önüne geçmeyecek kurallar ilan etmeleri ve yine maalesef dekorasyon sektörüne bir çözüm ortağı olarak değil polisiye yöntemlerle terbiye edilmesi gereken bir alt sınıf olarak görmeleri işleri daha da zorlaştırıyor.

 

3) ORGANİZATÖRLER: Güvenlik konularında en az bilgili, en az donanımlı olmalarına rağmen bir o kadar da sorumluluk sahibidirler. Genellikle bir binanın bir ofis katında birkaç pazarlamacı yardımı ile fuar alanlarında yer satarlar. Fuarlarını tanıtmak ve organize etmek birinci öncelikleridir. Bu nedenle pek çoğu ile yaptığım sohbetten anlıyorum ki işlerinin en sevmedikleri kısmı fuarın kurulması ve dekorasyon süreçleridir. Bu konuda hem stand firmaları ile hem fuar alanı yönetimleri ile yardımlaşmaları gerekir ama onların da derdi başlarından aşkındır. Organizatörler bu zor tünelden katılımcılarını üzmeden geçirmenin derdine düşmüşlerdir. Ancak çalışma koşullarını iyileştirecek ve masraf gerektiren eylemlerden bir kaçı hariç çoğu kaçınırlar.

 

4) KATILIMCILAR: Esas müşteri onlardır. En az imkanlarla en çok kazanç elde etmek istemektedirler. Yurtdışı fuarlarının başarısından bahsederler ama iç piyasada ne fuara ne standa dışarıda harcadıklarının 3'te birini harcamazlar. Haklı yanları da vardır. Beş para etmez ve tanıtımı yapılmamış fuarlar yüzünden iç piyasadaki fuarlarda epeyce kaynaklarını heba etmişlerdir. Fuar standı firmalarının yaşattıkları mahcubiyetler nedeni ile stres içindedirler. Ama "Bu paraya bu iş olur mu?" demeden her yönden tehlike oluşturabilecek kişi ve firmalarla stand sözleşmesi imzalamaya devam ederler.

 

5) DEVLET VE BÜROKRASİ ÇEVRELERİ: Fuar açılışında gelip kendilerine dağıtılan makaslarla kurdela kesip giderler. O kadar.

 

Geçenlerde bu işlerin tam merkezindeki bir fuarcıya fuardan birkaç gün önce sordum; "Bu kadar büyük bir fuar bu kadar kısa sürede nasıl kurulacak?" Verdiği basit cevap yazımızın başındaki haberin eli kulağında olduğunu gösteriyordu; "Sen hiç açılmayan bir fuar gördün mü?"

Saim Bozdemir'in Diğer Yazıları