IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı adına değerlendirmelerde bulunan EKO MMI Fuarcılık Fuarlar Müdürü Namık Sarıgöl, 2023 baharında yapılacak IFAT Eurasia Fuarı’nın çevre sorunlarına çözüm önerileri sunmaya devam edeceğini belirterek, çevre koruma konusunda Türkiye'de endüstrinin karnesini iyileştirmesi açısından da IFAT Eurasia’nın önemli bir platform ve buluşma noktası olduğunu söyledi.
-Avrupa Yeşil Mutabakatı çevre teknolojileri ve atık yönetimini giderek daha önemli hale getiriyor.
-AB Yeşil Mutabakatı uyarınca 2025 ve 2030’a kadarki dönemi kapsayacak şekilde önemli kriterler ve yaptırımlar geliyor.
-Bu kapsamda içilebilir su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesinin yanı sıra, atık suların yönetimi de ayrı bir başlık olarak öne çıkıyor.
-Yerleşim birimlerindeki atıkların kaynağında ayrılarak çevresel etkilerinin en aza indirilmesi amaçlanıyor.
1966 yılında Almanya’da start alan ve her yıl Çin’de 3, Hindistan’da 2 ve Güney Afrika’da 1 kez ve dönüşümlü olarak Münih ve İstanbul’da düzenlenen IFAT ailesi fuarları alanda dünyanın en önemli Çevre Teknolojileri etkinliği olma özelliğini taşıyorlar. Çevreci uygulamalar ve atık yönetimini düzenleyen kurallar değişip geliştikçe bu alandaki teknolojiler de sektörlere yön vermeye devam edecek. Türkiye çevre teknolojileri ve atık yönetimi konusunda aynı zamanda birçok ekipmanın da üretici ülkesi olma konumunda. Söz konusu ürünlerin ihracatında da ciddi bir potansiyel var.
IFAT Eurasia 2023 BAHARI İÇİN YOĞUN HAZIRLIK İÇİNDE
IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı adına değerlendirmelerde bulunan EKO MMI Fuarcılık Fuarlar Müdürü Namık Sarıgöl, 2023 baharında yapılacak IFAT Eurasia Fuarı’nın çevre sorunlarına çözüm önerileri sunmaya devam edeceğini belirterek, çevre koruma konusunda Türkiye’de endüstrinin karnesini iyileştirmesi açısından da IFAT Eurasia’nın önemli bir platform ve buluşma noktası olduğunu söyledi.
Namık Sarıgöl;
“IFAT Fuarları, teknoloji ve sanayisi gelişmiş ülkelerde önemli bir çekim merkezi. Almanya bu alanda sanayiye öncülük etmekte. Türkiye’nin Avrasya bölgesinde çevre teknolojilerinin merkezi olma konumuna gelmesine hizmet ediyoruz. Özellikle bulunduğumuz bölgede çevre teknolojileri kullnımında geri kalmış ülkeler var. Türkiye, bu coğrafyada tedariği sağlayan ülke konumunda olmalı. Bir diğer taraftan, Türkiye çevre teknolojilerinde dahilinde kullanılan ürünleri hem üreten hem de talep eden ülkeler için lojistik anlamda önemli avantajlar da sunuyor. Ortadoğu, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Körfez ülkeleri Türkiye’nin radarında. IFAT Eurasia ve İstanbul, bu anlamda da önemli bir buluşma noktası” dedi.
İNOVATİF BİLGİLER BULUŞUYOR
IFAT Eurasia’da “hem network oluşturuluyor, hem inovatif bilgiler hem de ürünler paylaşılıyor” diyen Namık Sarıgöl; “Fuar tüm katılımcılar ve ziyaretçiler için aynı zamanda ortak bir bilgi havuzu.Üreticiler tedarikçileriyle buluşma şansı elde ediyor. Aynı zamanda karşılıklı fayda ve sinerji üretimi için de ideal bir fırsat oluyor. Fuar Türkiye’deki üretici kuruluşları da yeni teknolojiler ve yeni buluşlar konusunda teşvik ediyor. Diğer ülkelerden gelen ziyaretçiler makine ve ekipman üreticileriyle buluşarak kendi ihtiyaçlarını dile getiriyorlar. Her yeni ihtiyaç inovasyonlar için de teşvik edici oluyor. Fuar, bir anlamda, hayal edilen birçok teknolojinin somutlaşmış halini görme fırsatı yaratıyor”diye konuştu.
KAMU SEKTÖRÜNÜN ÖNEMİ
Gerek özel sektörün gerekse kamu kurumlarının fuara katılımının, çevre teknolojilerinin kullanımı ve düzenlemeler açısından da önemli bir buluşma noktası olduğunu belirten Namık Sarıgöl; “IFAT Eurasia ilk olarak Ankara’da başladı. Ankara’da başlamasının temel nedenlerinden biri kamunun ve yerel yönetimlerin bu alana dikkatini çekmekti. Çevre politikalarını oluşturma ve uygulama bakımından kamu önemli bir yerde duruyor. Çevre teknolojilerinde yerel yönetimler en önemli paydaş durumunda. Atıkların toplanması, taşınması, depolanması ve ayrılması, değerlendirilmesi başlıklarının her biri ayrı teknolojiler ve ekipmanlar gerektiriyor. Atık suların kimyasal ve biyolojik olarak arıtımı çok gelişmiş teknolojileri zorunlu kılıyor. Zararlı kimyasalların toprağa, yeraltı sularına veya denize karışmasının dünyamıza vereceği zararı düşünmek bile istemiyoruz. Ama teknoloji olmadan da bu zararları önlemek mümkün değil. Hayat devam ediyor ve bir karar alırken, bu kararın uygulanmasını kolaylaştıracak ve mümkün kılacak teknolojilerin de geliştirilmesi gerekiyor. Aksi halde kararların kağıt üzerinde kalması veya verimli olarak uygulanamaması muhtemel. Bir diğer taraftan tüm üretim birimlerinde kullanılan teknolojilerin ve işlemlerin çevresel etkilerinin de göz önüne alınması gerekiyor. Yeşil Mutabakat, Paris İklim Anlaşması gibi ortak normları gözeterek yapılacak her yeni düzenleme, doğal olarak yeni teknolojilerin kullanımını gerektirecek. Çevre bilinci geliştikçe tüm ürünler için fiyat ve kalite kadar, üretim sürecinin çevreci olma kriteri de belirleyici bir faktör olacak.. IFAT Eurasia’nın oluşacak gereksinimleri karşılamayı kolaylaştıracak bir misyonu var”.
HEDEF KİTLE
Fuara, daha çok Orta Doğu ve Balkan ülkelerinden ziyaretçi katılımı beklediklerini belirten Sarıgöl;
“Türkiye’deki sanayi kuruluşları ve tedarikçilerin yanı sıra uluslararası katılım olması önemli. 2021 yılında Pandemi koşullarına rağmen gerek yurtiçi gerekse yakın coğrafyalardan tatmin edici bir katılım sağladık. Biz hem katılımcı hem de ziyaretçi konusunda IFAT Eurasia’nın en doğru adres olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Çevre teknolojileri ve atık yönetimi konusunda faaliyet gösteren tüm kuruluşların IFAT Eurasia’ya katılımı çok önemli. Mesafeleri kısaltarak, teknolojileri ziyaretçilerimizin ayağına getiriyoruz “ dedi.Kaynak:Teknotalk
Diğer Haberler