Tarih : 15.10.2025 - 23:26

İsmail ASLAN TFYD Bülten e Konuştu

 

Sayın İsmail ASLAN, öncelikle bize kısaca SSTD’nin kuruluş amacı ve faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Teşekkür ederim. SSTD Sergileme ve Stant Tasarımcıları Derneği, Fuar alanı yönetimleri, Fuar Yapımcıları, Katılımcılar  ve nihayet Ziyaretçiler ekseninde gerçekleşen organizasyonları ete kemiğe büründüren ve fuarların başarısı açısından son derece stratejik bir sektör olan Fuar Stant Dekorasyon sektörünü aynı çatı altında toplayan yegane sivil toplum kuruluşudur. Faaliyet amaçlarına değinecek olursak kısaca;

 

a)    Türkiye’ de 2000 li yılların başından itibaren ivmelenen fuarcılığın stant dekorasyonu alanında gösterdiği muazzam büyümenin dünya standartlarında kalite ve güvenlik unsurlarına kavuşması konusunda öncülük etmek,

b)    Sektörün birbirinden çok farklı kalitede iş üreten temsilcileri arasında doğru rekabetin oluşması adına çalışmalar yapmak, tüm paydaşların asgari hizmet standartlarına ulaşması için kriterler ortaya koymak ve bu kriterlere uyum için teşvik etmek,

c)    Organizatör ve fuar alanı yönetimleri tarafından sürekli güncellenen yönergelerin dekorasyon sektörüne yansımalarını değerlendirerek risk oluşturan konularda sektörün ortak hareket etmesi konusunda belirleyici rol üstlenmek,

 

d)    Tasarım hakları, akreditasyon, uluslararası stant kurulum süreçleri, teşvikler gibi konuları takip ederek sektörü bilgilendirmek yol göstermek sayılabilir

 

Türkiye’de fuarcılık sektörünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Son yıllarda ne gibi değişimler yaşandı?

 

Türkiye’ de fuarcılık sektöründen bahsedeceksek gerçek anlamda 30 sene öncesine gitmemiz gerekiyor. Bu dönemden önceki fuarları sektörün doğum ve emekleme dönemi olarak düşünebiliriz. Bilhassa son 25 yılda pandemi dönemini bir kenara koyarsak sürekli ve çok hızlı büyüyen bir sektör olarak görebiliriz. Bir büyüme hikayesinde hız varsa orada aksaklık olmaması düşünülemez. Fuarcılık sektörüde hızla yola çıkan ve eksiklerini seyahat esnasında gidermeye çalışan yolcu görünümünde bu günlere geldi. Çok önemli mesafeler kat edildi, ancak buna karşın ilerlemenin çok yavaş kaldığı konularda oldu. Bunların en önemlisi fuarcılığın ciro olarak % 90 dan fazlasının elde edildiği İstanbul da bundan 25 yıl önce var olan iki fuar alanı bir türlü artırılamadı. Mevcut alanların kapasiteleri artmış olsa da bu sektörün büyüme hızına oranla çok düşük kaldı. Burada Tüyap a özel bir parantez açmak gerekir. Şayet Tüyap fuarcılığın küçük adımlarla ilerlediği dönemde elini taşın altına koyarak mevcut yatırımı yapmamış olsa idi bugün fuarcılığımız gurur duyduğumuz bu seviyelere gelemezdi. Şu aşamada ise neredeyse her hafta düzenlenen farklı organizasyonların getirdiği sıkışıklık ve bu trafiğin oluşturduğu riskleri ortadan kaldırmak için üçüncü bir fuar alanının İstanbul Avrupa yakasına yapılması elzem görünmektedir. 25 yıl evvel sayısı 3-5 tane olan AVM lerin bugün 80-100 civarına çıkması, aynı dönemde modern stadyum sayısı 2-3 tane iken bugün neredeyse her şehrin Avrupa normlarında bir stadının olması buna karşılık ticaretimizin vazgeçilmez unsurları olan fuar alanı sayısının stabil kalması düşündürücüdür.

 

Pandemi sonrası fuarcılığın geleceği konusunda görüşleriniz nelerdir? Fiziksel fuarlar hâlâ güçlü mü, yoksa hibrit modeller mi öne çıkıyor?

 

Pandemi dönemi bahsettiğiniz konuları çokça tartışma fırsatımızın olduğu bir dönem oldu. Hibrit fuarlar insanların bir araya gelmeye korktuğu dönemde alternatif olarak ortaya konuldu. Kimi çevreler fuarcılığın sanal ortama taşınacağından ve fuarların hiç bir zaman eskisi gibi olamayacağından bahsediyordu. Fakat ilginçtir ki pandeminin etkilerinin sona erdiği 2021 Eylül ayından itibaren 8-10 ay içinde yapılan fuarlarda katılımcı ve ziyaretçi patlaması yaşandı. Anlaşıldı ki sanal tatil yapılamadığı gibi sanal fuar da yapmak mümkün değildi. Öte yandan veri transferinin aynı süreçte çok hızlanması ve dijital materyallerin neredeyse üçboyutlu kalitede kıtalar arası biçimde aktarılabilmesi fuarlara olan ilginin dikkate değer biçimde azalmasına sebep oldu ve olmaktadır. Bu tüm dünya da böyledir. Dolayısı ile pandemi sektöre sadece etki ettiği dönemde ekonomik kayba neden oldu ama sektöre herhangi bir hasar vermedi.

 

Sergileme ve stant tasarımı özelinde Türk firmalarının uluslararası rekabetteki yeri nedir?

 

Bu hakikaten çok güzel bir soru. Türk fuar dekorasyon sektörü için uluslararası rekabet denildiğinde  yalnızca uluslararası fuarlara katılan Türk firmalarına sağladığımız stant desteğinden bahsedebiliriz. Hatta dekorasyon firmalarımız uluslararası fuarlarda stant açan tüm Türk firmaların işlerini üstlenmiş durumdadırlar dersek yanlış olmaz. Fakat aynı durum yabancı firmalara yabancı fuar alanlarında hizmet vermeğe geldiğinde tam tersidir. Ülkemizde yerleşik tasarımcı firmaların uluslararası pastadan aldıkları pay yok gibidir. Bunun en önemli sebebi uluslararası fuarların büyük bölümünün düzenlendiği Avrupa bölgesinde Avrupa Birliği ülkesi olmayışımızın getirdiği seyahat ve gümrük vb problemleri sayılabilir. Fakat Avrupa bölgesinde yerleşik Türk girişimcilerin ilgili ülkelerde kurdukları şirketler aracılığı ile başarılı işlere imza attığını biliyoruz.

 

Stant tasarımı bugün sadece estetik değil, aynı zamanda stratejik bir iletişim aracı. Bu alandaki en son trendler nelerdir?

 

Çok haklısınız. Dünya’ da ekonomik daralma ve dalgalanmalar rekabet ortamını uzunca bir süredir bozmakta ve maliyetler her zamankinden fazla önem kazanmaktadır. Pandemi dönemindeki parasal genişleme yerini yüksek faiz ortamının getirdiği durgunluğa bırakmıştır. Bu durumun sektöre yansıması, daha ekenomik, daha modüler ve daha basit stant modellerine yönelimi artırmıştır. Yine aynı süreçte sürdürülebilir stant kavramı literatüre girmiş ve stant bileşenlerinin yine aynı alanda tekrar kullanımını teşvik eden bir model olarak karşımıza çıkmıştır. Ayrıca Avrupa da başlayan bir trend olarak daha az ahşap daha çok kumaş vb malzemeler önem kazanmış, led ekranlar ve yüksek kaliteli ışıklı lightbox tipi donanımlarla daha hafif fakat görsel kalitesi yüksek stantlar öne çıkmıştır

 

Dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler (örneğin artırılmış gerçeklik, interaktif çözümler) stant tasarımında nasıl bir dönüşüm yaratıyor?

 

Bu tip teknolojiler pratik hayata geçtiği andan itibaren eş zamanlı olarak fuar stantlarında da yerini alıyor diyebiliriz. Bu teknolojiler stant açan firmaların prestij arayışlarına katkı sunduğu gibi, ziyaretçinin standa daha girmeden duyu organlarına hitap ederek bir ön tanıtım imkanı verebilmektedir. Ayrıca sergilenen ürün veya hizmetin kullanıcı nezdinde deneyimlenmesi ve doğru karar alabilme süreçlerine katkıda bulunması bakımından firmalara yarar sağlamaktadır.

 

Sürdürülebilirlik günümüzde her sektörde önemli bir başlık. Stant tasarımında çevreci ve sürdürülebilir çözümler nasıl geliştiriliyor?

 

Daha önceki sualinize cevap verirken ifade ettiğim gibi bu süreç daha ekonomik stant arayışlarına katkı sunmaktadır. Ayrıca fuar alanlarında tek kullanımlık malzemelerden doğan çöp yığınlarının ortaya çıkardığı çevresel problemler açısından bu kavram hayati önemdedir. Fuar dekorasyon sektörü her geçen gün sürdürülebilirlik kavramına uyacak stantlar geliştirmeye devam etmektedir. Maliyet baskıları ve fuar alanında bırakılan çöplere uygulanan müeyyideler sektörü bu alanda gelişmeye zorlayan faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. 

 

Genç tasarımcıların sektöre kazandırılması konusunda derneğinizin çalışmaları nelerdir?

 

Fuar dekorasyon sektörü çok spesifik ve sınırlı bir müşteri kitlesine hitap eden bir sektördür. Bu sektörün % 98 i İstanbul da konumlanmıştır ve tasarımcı altyapısı iç mimarlar başta olmak üzere, peyzaj ve restorasyon mimarisi gibi alanlardan gelen insanlardan oluşur. Çok az sayıda üniversite fuar stant konusunu ders müfredatına koymuştur. Bu nedenle mimarlık alanında çalışan kişiler bu alana ilgi göstermekte, sektör kendi personelini bu insanlar arasından seçerek kendi iş planı içinde eğitip yetiştirmektedir. Kullanılan çizim programları pek çok farklı tasarım branşları ile benzerlik göstermekte olduğundan bu branşların eğitimini almış gençler zaman zaman sektöre dahil olmaktadır.

 

Stant tasarımcılığı alanında eğitim altyapısının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Geliştirilmesi için neler yapılabilir?

 

Bu alanda eğitimin üniversite düzeyinde hemen hiç verilmediğini az evvel arz etmiştim. Bu yük tamamen sektörün omuzlarındadır. Belli bir mimari eğitim almış ve bu eğitimi tasarım programlarını öğrenerek geliştirmiş gençler sektöre dahil olduğu andan itibaren sahada ve tasarım atölyelerimizde uygulamalı eğitime alınarak sektöre kazandırılmaktadır. Üniversitelerle işbirliği ve sektörün ortak girişimle açacağı sertifikalı eğitim programları zaman zaman gündeme gelmektedir ancak somut bir ilerleme maalesef kaydedilememiştir.

 

SSTD’nin önümüzdeki dönem hedefleri ve projeleri nelerdir?

 

SSTD sektörün başarısının fuar alanları ve organizatörlerle yapacağı ortak çalışmalarla mümkün olabileceğinin farkındalığı ile hareket etmekte ve diğer sektörel derneklerle çeşitli hususlarda işbirliği yapmaktadır. Fuar alanlarında uluslararası standartların gerisinde kalan hususları sürekli gündemde tutmaya devam edecektir. Bu hususların çoğu, zaman kısıtlarından doğan iş güvenliği açıklarıdır. Zaten yüksek riskli çalışma kategorisinde değerlendirilen sektörümüz, kısıtlı çalışma zamanları nedeni ile daha çok risk almak zorunda bırakılmaktadır. Bu konu önceliğimiz olmaya devam edecektir. Tasarım hakları ve yıkıcı rekabetten kaçınma adına sektörel girişimler hedeflerimiz arasındadır. Bu hedefleri kolaylaştırmak adına evrensel fuar stant dekorasyon kriterlerini benimsemiş paydaşlarımızın derneğimizin ekosistemine üye olarak kaydetmek temel amacımızdır.

 

 

Diğer Haberler