Tarih : 17.10.2016 - 13:34

Türkiye Fuarlarla Yabancıları Çekecek

Her yıl ortalama 400 fuarın organize edildiği Türkiye’de, fuarcılık sektörü gelişimini sürdürüyor. Fuarları ve fuar merkezlerini ‘Türkiye Fuarları’ markasıyla tanıtacaklarını dile getiren TOBB Türkiye Fuarcılık Meclisi Başkanı Cihat Alagöz, farkındalığı artırarak daha yüksek sayıda tabancı katılımcıyı ve ziyaretçiyi Türkiye’ye getireceklerini söylüyor. Uluslararası nitelikteki fuarlarda artış olduğunu kaydeden Cihat Alagöz, sektörün Anadolu’da da ciddi atakta olduğunu kaydediyor.

 

Fuarcılık, dünya çağında önem taşıyan ve her yıl büyüyen bir sektör. Üretici ve tüketiciyi bir araya getiren bu organizasyonlarla yoğun ticari ilişkiler kuruluyor, pazarlama ve tanıtım aktiviteleri bir arada yürütülüyor. Türkiye’de de fuar düzenleyecek şirketlerin belgelendirilmesi ve fuarların niteliklerinin belirlenmesi gibi faaliyetler Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Fuarcılık Meclisi tarafından yürütülüyor.

 

Sektörün sorunlarına çözüm arayarak girişimlerde bulunduklarını belirten TOBB Türkiye Fuarcılık Meclisi Başkanı Cihat Alagöz, stratejiler belirleyerek projeler yürüttüklerini dile getiriyor. “Fuarcılıkta yükselen trend markalaşma çalışmalarına ağırlık vererek bu sektörü küresel iş dünyasının buluşma platformu haline getirmek” diyen Alagöz, bu doğrultuda ‘Exhibit in Turkey’ projesini geliştirdiklerini kaydediyor. Bu projeyle Türkiye’deki fuarlara ilişkin detaylı bilgiler görsellerle zenginleştirilerek çok dilli internet portalında sistematik olarak toplanacak. Türkiye’nin stratejik konumu nedeniyle fuarcılığın gelişme potansiyelinin yüksek olduğunun altını çizen Cihat Alagöz, sorularımızı şu şekilde yanıtladı:

 

TOBB Türkiye Fuarcılık Meclisi olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

 

Fuar düzenleyecek şirketlerin ve fuarların niteliklerinin belirlenmesi, belgelendirilmesi ve başvuruların sonuçlandırılması faaliyetlerini yürütüyoruz. Sektöre ilişkin sorunlar ve çözüm önerilerini müzakere ederek sorunların çözümü için girişimlerde bulunuyoruz. Sektörel politika ve strateji belirliyor, hükümet yetkilileri ve ilgili bürokratlarla ortak çalışmaların yapılması ve sektörü ilgilendiren yasal düzenlemelerle ilgili görüşlerin hazırlanması gibi çalışmalar yapıyoruz. Son olarak ‘Exhibit in Turkey’ adında bir proje geliştirdik.

 

Bu proje hakkında bilgi verir misiniz?

 

Bu projeyle, fuarları ve fuar merkezlerini ‘Türkiye Fuarları’ markası altında dünya ölçeğinde tanıtarak yüksek sayıda yabancı fuar katılımcısını ve ziyaretçisini ülkeye getirmeyi amaçlıyoruz. Bu amaçla fuarlarla ilgili tüm bilgiler görselle zenginleştirilerek İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça, Çince hizmet veren internet portalında sistematik olarak toplanacak. Sektöre ilişkin veriler de sosyal medya kanalları üzerinden yine çok dilli olarak dünya kamuoyuyla paylaşılacak.

 

Proje ile neyi hedefliyorsunuz?

 

Fuarcılıkta yükselen trend, markalaşma çalışmalarına ağırlık vererek sektörü küresel iş dünyasının buluşma platformu haline getirmek. Globalde de fuarcılığın gelişmesi için sosyal medya ve çok dilli tanıtım çalışmalarına önem veriliyor. Biz de projeyle ‘Exhibit in Turkey’ sloganını dünyada kalıcı hale getireceğiz. Bu çalışmayı ekonomiye ve üretime dikkat çekmeyi hedefleyen ‘Discover the Potential’ ve yabancı yatırımcı çekmeyi amaçlayan ‘Invest in Turkey’ kampanyalarıyla eşlenik biçimde yürüteceğiz.

 

Türkiye’de kaç fuar düzenleniyor? Bu fuarlara kaç şirket katılıyor?

 

Her yıl ortalama 400 civarında fuar düzenleniyor. 2015’te de 419 fuar organize edildi ve 62 bin 786 şirket, 3 milyon metrekare stand alanı kullanarak ürün ve hizmetlerini toplam 17 milyona yakın ziyaretçiyle buluşturdu. Fuar katılımcılarının 9 bin 551’i, ziyaretçilerinin 503 bin 415’i yeni ticari bağlantı kurmak amacıyla yurt dışından gelen yabancılardan oluştu. 2015’te düzenlenmiş olan bu fuarların yüzde 30’u da uluslararası nitelikte ve bu oran her yıl artıyor.

 

Türkiye’deki fuar merkezlerinde son dönemde nasıl bir değişim yaşanıyor?

 

İstanbul bilinirliği, yüksek kapasiteli modern fuar merkezleriyle dünya fuarcılık endüstrisinde önemli bir marka ve fuarlarımızın yarısına yakını İstanbul’da düzenleniyor. Önümüzdeki dönemde yeni salon yatırımlarıyla İstanbul’daki merkezlerin kapasitelerinde artış olacak. Ayrıca Anadolu’da da fuarcılık son on yıldır ciddi atakta.

 

Anadolu’daki hangi şehirlerde atılım söz konusu?

 

İçlerinden bazıları uluslararası kalitede olmak üzere Konya, İzmir, Bursa, Antalya, Adana, Gaziantep, Samsun, Kocaeli, Ankara, Diyarbakır, Denizli, Mersin, Kayseri, Malatya ve Sivas’ta fuar merkezleri var. Anadolu’daki bu fuar merkezleri yeni yatırımlarla önemli kapasitelere ulaştı ve büyümeye devam edecek.

 

Önümüzdeki süreçte şehir sayısında artış görülecek mi?

 

Her şehirde fuar merkezi olmasından çok belirli coğrafi bölgeye hitap eden bölgesel fuar merkezlerinin olması daha önemli. Bu sayede fuarcılıkta derinleşme ve gelişme söz konusu olabilir. Hangi bölgede hangi sektörlerde uzmanlaşılıyorsa fuar merkezleri de ona göre konumlandırılmalı.

 

Yurtdışı fuarlarda yükselen merkezler hangileri ve Türkiye nasıl bir konumda bulunuyor?

 

2000’lerden itibaren fuarcılık Avrupa’dan Moskova-Türkiye-Dubai eksenine kaymaya başladı. Yurtdışı fuarlarda yükselen merkezler olarak bu bölgeler öne çıkıyor. Ayrıca artık Avrupa fuarlarına katılmak isteyen, özellikle Ortadoğu’dan ve Kuzey Afrika’dan şirketlerin ve ziyaretçilerin vize almaları zorlaştı. Bu eksendeki ülkeler arasında en avantajlı ülke Türkiye. Devlet de fuarcılığa ‘stratejik sektör’ olarak yaklaşırsa daha fazla katılımcı ve ziyaretçiye ulaşacağız.

 

“Fuarcılıkta potansiyel yüksek”

 

Türkiye’de fuarcılık sektörünün geleceğini çok parlak gördüğünü söyleyen Cihat Alagöz, bu öngörüsünü Türkiye’nin ‘Avrupa, Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki 1,6 milyar müşteriye ve toplam GSYİH’leri 24 trilyon dolar olan bu pazarlara kolay erişim şansına sahip olmasına’ bağlıyor. Alagöz, “Balkanlar, Karadeniz, Ortadoğu, Kafkaslar, Akdeniz coğrafyalarının kesişme noktasında bulunan Türkiye’deki fuarlar, dünyanın yeni gelişen ekonomik aktörleriyle temas etmek isteyen işletmelere önemli fırsatlar sunuyor” diyor. Türkiye’nin ekonomik büyüme stratejisi ve bölgesel ekonomik merkezlerine yakınlığının sonucu olarak arz ve talebin buluşma platformlarından biri olma potansiyelin sahip olduğunu da sözlerine ekliyor.

 

KAYNAK: Ekonomist Dergisi

Diğer Haberler